Geloylu Toplumuna mensup iki aile arasında 14 yıldır süren husumet bugün yapılan barışla sona erdi. Anatolia Düğün Salonunda yapılan barış toplantısı saat 12:00’de başladı. Cengiz Gelal kürsüye gelerek açılış konuşmasını yaptı:
“Değerli Misafirler
Barış Toplantımıza hoş geldiniz!
Barış toplantımızın konuşmasını yapmak üzere sözü Mücahit Özden Hun’a bırakıyorum. Teşekkür ederim.”
Kovid nedeniyle toplantıda hazır bulunamayan Mücahit Özden Hun, karantinada tutulduğu mekandan, projeksiyon aracılığıyla toplantıya bağlanarak barış konuşmasını yaptı:
Değerli Büyüklerim, Değerli Kardeşlerim, Geloylu Toplumunun Onurlu Mensupları;
Hepinize hoş geldiniz diyorum!
Hûn bi xêr hatin! Ser seran ser çavan hatin!
Aramızda değerli bir misafirimiz var. Öğretim Görevlisi ve CAMER Başkanı Sayın Alaattin Yanardağ’a, Geloylu Toplumu adına hoş geldiniz diyor, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
Konuşmama başlamadan önce Anatolia Salonunun sahibi Fikret Bey’e ve hizmet veren personele, Geloylu Toplumu adına teşekkür ediyorum.
Değerli Misafirler,
Sayın Valimiz, yoğun programı nedeniyle bugün aramızda olamayacaktır. Gösterdikleri ilgi ve yakınlıktan dolayı Sayın Valimize teşekkür ederiz.
Değerli Kardeşlerim,
Bir uyarıda bulunmak istiyorum: Kapalı bir ortamda toplanmış bulunuyoruz. Kovid salgınına karşı herkesin gereken hassasiyeti göstermesini rica ediyorum.
Değerli Misafirler, Değerli Kardeşlerim!
Acılarımızı paylaştığımız bir günü birlikte yaşıyoruz. Unutmayalım, bugün, Geloylu Toplumunun sadece Barış Günü değil aynı zamanda kaynaşma, dayanışma ve beraberlik günüdür. Buraya gelen her yürek, her can, yani her biriniz, kutsal bir göreve, bir barışa tanıklık etmek için burada hazır bulunuyorsunuz. Dünyada en güzel şey Barış ve Huzurdur.
Peygamber Efendimizin bir hadisi şöyle der: ‘Allah’ım! Sen, barış ve selametsin, barış ve selamet senden gelir.’
Yıllardır biz de bu barış için dua ettik. Bu barışın gerçekleşmesinde hepinizin emeği ve katkısı vardır. Bu yüzden, bu bizim barışımızdır, bu hepimizin barışıdır, bu Geloylu Toplumunun kutsal barışıdır. Özellikle acılarını yüreklerine gömüp, barış yapmaya cesaret eden Göral ve Güven ailesi mensuplarını saygıyla selamlıyorum. Verdikleri Barış kararıyla bizleri sonsuz sevince boğan Hüseyin Göral ve Aydın Güven kardeşlerimizi onurlandırmak için lütfen hepinizin ayağa kalkmasını, bu iki kardeşimizi alkışlamaya davet ediyorum. (Yoğun alkışlar)
Değerli kardeşlerim!
Lütfen oturunuz!
Şimdi sıra, aramızdan ayrılıp sonsuzluğa intikal eden, gelmiş geçmiş tüm Geloylu Toplumu mensuplarının aziz ruhlarını yad etmeye gelmiştir. Din Hocamızı Kur’an okumaya davet ediyorum. Hocam, söz sizindir!”
Taşlıca Köyünden Din Hocası Ahmet Karaçöl, Kur’an okuyup barış için nasihatlerde bulunduktan sonra sözü tekrar Mücahit Özden Hun’a bıraktı:
“Değerli misafirler! Değerli kardeşlerim!
Şimdi barışımızın en önemli anına gelmiş bulunuyoruz. Göral ailesi mensuplarını sahneye davet ediyorum. (Ara) Güven ailesi mensuplarını sahneye davet ediyorum. (Ara) Önce Hüseyin Göral kardeşimle Aydın Güven kardeşimin el sıkışarak barışı gerçekleştirmelerini istiyorum.
Barışımız hayırlı olsun!
Allah barışımızı mübarek eylesin!
Hepinize teşekkür ediyor, iyi günler diliyorum. Hoşça kalınız!”
Mücahit Özden Hun, konuşmasını tamamlarken salonda duygusal anlar yaşandı, taraflar birbirlerinin ellerini sıkarak barışı onurlandırdılar. Daha sonra yemek faslına geçildi.
Geloylu Toplumunun barışını kutlar, Iğdır’ımıza hayırlı olmasını dilerim!









