Son Yazılarımız

ARAFAT-HABAŞ VE APO-BAYIK AYRIŞMASI

Loading

(Not: Bu yazı 13 Ekim günü yayımlanmıştır.)

Değerli Okuyucular:

Haziran (2024) ayında üst düzey dostlarla yaptığımız bir toplantıda aşağı yukarı şöyle demiştim:

“Tarih bize acı bir gerçekliği öğretiyor: Acımasız bir örgüt lideri, artık silahları bırakıp diplomasiyi ön plana çıkarmaya karar verdiğinde bu habere çok sevinmemek gerekir. Örgüt içinde daha acımasız bir lider çıkabilir, örgütü ikiye bölüp daha saldırgan bir siyaset izleyebilir. Bunun bir örneği FKÖ’de (Filistin Kurtuluş Örgütü) yaşandı. Dünyanın ve İsrail’in gözünde acımasız bir terör lideri olan Yaser Arafat, diplomasi ve karşılıklı görüşmeleri ön plana çıkarınca FKÖ’de George Habaş isminde birisi bu yaklaşıma karşı çıktı, İsrail’e karşı tavizsiz bir savaşı devam ettirmek gerektiğini söyledi. Örgüt ikiye bölündü. Bu durum PKK için de geçerlidir. Eğer Abdullah Öcalan, devletle görüşmeye oturursa sanılmasın ki PKK bir bütün olarak silah bırakıp Abdullah Öcalan’ın arkasından gidecektir. “George Habaş” benzeri bir isim PKK içinde ön plana çıkacak, örgüt ikiye bölünecektir. Bu nedenle PKK’nın nasıl bir yol izleyeceğine bakılmaksızın devletin Kürtçeyi ana dilde eğitim olarak uygulamaya koyması gerekmektedir. Ana dilde eğitim, PKK’dan ayrı olarak düşünülmeli ve bu yönde gereken adım derhal atılmalıdır.”

Tarihsel Determinizm

“Tarihsel determinizm” kavramı her ne kadar tartışmaya açık bir konu olsa da çoğu kez uygulamada başarılı olduğuna tanık olmaktayız. Konuyu derinleştirmeden önce “tarihsel determinizm” kavramına biraz açıklık getirmek istiyorum.

Tarihsel determinizm, tarihsel olayların ve toplumsal gelişmelerin belirli kaçınılmaz güçler veya yasalar tarafından şekillendirildiğini, dolayısıyla belirli sonuçların kaçınılmaz olduğu fikrini ön plana çıkarır. Bu görüşe göre, tarihsel süreç; ekonomi, sınıf mücadelesi, teknolojik gelişmeler veya diğer yapısal faktörler gibi temel güçler tarafından belirlenen bir yolda ilerler veya benzer koşullar oluştuğunda benzer sonuçlar ortaya çıkar.

Tarihsel determinizm, bugünlerde FKÖ-PKK örgütlerinin geçmişinin birbiriyle örtüştüğünü veya bu yolda ilerlendiğini kanıtlamaktadır.

Devlet, Abdullah Öcalan ile pazarlık yapıp yeni bir dönem başlatmak için adım atınca PKK içinde bir ses bu gidişata “Dur” diyecektir. Benim öngörüm bu ismin Cemil Bayık olacağıdır. Yani ilerleyen günlerde, Abdullah Öcalan’ın ev hapsinde tutulması (veya serbest bırakılması) ve devletle pazarlık görüşmelerinin başlamasıyla bir “güvercin PKK” yapısı ortaya çıkarken, tıpkı daha önce FKÖ’de yaşandığı gibi, Cemil Bayık önderliğinde savaşın devamından yana “şahinler” grubu ana yapıdan kopacak, kendisini kanıtlamak için de daha önceki yılları aratmayacak bir terör denemesine başvuracaktır.

FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜ (FKÖ)

Bağımsız ve özgür bir Filistin Devleti kurmayı amaçlayan FKÖ’nün temelleri 13-16 Ocak 1964’te Kahire’de toplanan Arap Birliği zirvesinde atılır. FKÖ, 2 Haziran 1964’de özellikle Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır’ın desteğiyle kurulur.

FKÖ, çok sayıda Filistinli örgütü bir çatı altında toplayan bir yapıya sahipti. Bu örgütlerin en büyüğü Yaser Arafat’ın lideri olduğu El-Fetih grubuydu. Yaser Arafat, 1969’da FKÖ Yürütme Kurulu Başkanlığına getirildi.

Yaser Arafat

FKÖ Başkanı Arafat, Aralık 1988’de FKÖ adına terörizmi kınadığını açıklayan bir konuşma yaptı. Bunun üzerine ABD bu açıklamanın, El-Fetih, Güç 17, Havari Grubu, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi örgütleri de bağladığını düşündü. Çok geçmeden yanıldığını anlayacaktı. FKÖ’den kopan FHKC lideri George Habaş, 30 Mayıs 1990’da İsrail kıyılarına saldırarak Arafat-İsrail arasındaki diyalog sürecini büyük ölçüde sekteye uğrattı.

George Habaş

SONUÇ

Türkiye benzer bir süreci yaşamaya aday görünüyor. Yaser Arafat gibi “Nobel Barış Ödülü” almaya istekli Abdullah Öcalan, görüşme ve pazarlıkları ön plana çıkararak örgütü silah bırakmaya davet edecektir. Ancak Tarihsel Determinizm bize diyor ki PKK yapısında “George Habaş” benzeri birisi ortaya çıkacak, bu süreci baltalamaya çalışacaktır. Bu isim de büyük ihtimalle Cemil Bayık olacaktır diye düşünüyorum.

Abdullah Öcalan ve Cemil Bayık